18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü ile 12 Mart İstiklal Marşının Kabulünün Yıldönümü ve Mehmet Akif Ersoy'u Anma Günü vesilesiyle düzenlenen törende Başkonsolos Serdar Belentepe'nin yaptığı konuşma
Serdar Belentepe
20.03.2022
Chateauneuf-sur-Loire Ditib derneğinin ve bölgedeki diğer derneklerin değerli mensupları,
Değerli Vatandaşlarımız,
Değerli öğretmenlerimiz ve öğrencilerimiz,
Bugün Türk tarihinin en büyük kahramanlık destanlarından biri olan 18 Mart 1915 Çanakkale Zaferi’nin 107. yıldönümü ve Şehitleri Anma Günü ile milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un en önemli eseri İstiklal Marşımızın 12 Mart 1921 tarihinde kabul edilmesinin yıldönümü vesileyle bir araya gelmiş bulunuyoruz.
18 Mart 1915 tarihi Çanakkale Boğazı’na Türk’ün vatanını fethetme hülyasıyla girmeye çalışan dönemin kudretli donanmalarının beklemedikleri muazzam bir direnişe boyun eğerek, ağır kayıplarla çekilmek zorunda bırakıldıkları gündür.
Çanakkale’deki topyekûn direniş, vatan topraklarımızın korunması için asil Türk evlatlarının artık daha fazla geriye çekilmeyeceklerini, kara toprağa düşmek pahasına gerekirse kendilerini feda etmekten çekinmeyeceklerini ortaya koydukları tarihi ve emsalsiz bir meydan okumadır.
Tüm olumsuz koşullara rağmen, iman, azim ve vatan sevgisiyle kazanılan bu zafer, İstiklal Harbimizi de zafere ulaştıracak mücadeleci ruhun güçlenmesine vesile olmuştur. Çanakkale’de yakılan meşale, istiklal mücadelemizde ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunda yolumuzu aydınlatmıştır.
Esasen bugün yalnız Çanakkale’de değil, şanlı tarihimizin tüm savaşlarında vatan uğruna can vermekten çekinmeyen kimileri bilinen, kimileri ise dünyanın çeşitli ülkelerindeki Şehitliklerimizde ebedi istirahatlerinde dinlenenler gibi bilinmeyip, meçhule göç etmiş tüm şehitlerimizin aziz hatıralarını derin saygıyla bir kez daha yâd ediyoruz.
Bu önemli günde, Türkiye’nin yüksek menfaatlerinin korunması için dünyanın dört bir yanında vazifelerini ifa ederken terör örgütlerinin hedefi olarak şehit düşen Dışişleri Bakanlığımız camiasının mensuplarının aziz hatıralarını da hürmetle yâdetmek istiyorum.
İstiklal Marşımızı incelediğimizde, ne kadar yüksek bir ruh ikliminin ürünü olduğunu hemen farkederiz. Bu, milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un temiz, samimi, ümit ve ıstırap dolu gönlünden dizelere akseden bir ruhun tezahürüdür. İstiklal Marşımızın her kıtası milli ve manevi duygularımızı adeta şaha kaldırır. Vatan, millet, din, iman, ezan, bayrak sevgisiyle içimizi titretir, coşturur.
Mehmet Akif Ersoy İstiklal Marşı ile olduğu kadar, Çanakkale Şiiri ile de Türk edebiyat tarihine adını şan ve şerefle yazdırmış müstesna bir şahsiyettir. Dolayısıyla, Çanakkale denince de akla Mehmet Akif Ersoy’un gelmesi tesadüf değildir.
Değerli Vatandaşlarımız,
Türk milleti vatan uğruna canlarını seve seve veren şehitlerimizin ve gazilerimizin değerini daima bilmiştir. Onları asla unutmamıştır ve unutmayacaktır.
Bu vesileyle, şanlı tarihimize parlak bir sayfa kazandıran başta ebedi Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk ve onun silah arkadaşları olmak üzere; tarih boyunca vatan ve millet sevdası ile şehit düşmüş ecdadımıza; bugün ülkemizin esenliği uğruna can vermiş asker, emniyet görevlisi veya sivil evlatlarımıza, 15 Temmuz şehitlerimize ve tüm kahramanlarımıza Allah’tan rahmet diliyor, kendilerini minnetle anıyoruz.
Huzur içinde yatsınlar, ruhları şâd, mekânları cennet olsun.
Değerli Vatandaşlarımız,
Değerli öğretmenlerimiz ve öğrencilerimiz,
Bugün Türk tarihinin en büyük kahramanlık destanlarından biri olan 18 Mart 1915 Çanakkale Zaferi’nin 107. yıldönümü ve Şehitleri Anma Günü ile milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un en önemli eseri İstiklal Marşımızın 12 Mart 1921 tarihinde kabul edilmesinin yıldönümü vesileyle bir araya gelmiş bulunuyoruz.
18 Mart 1915 tarihi Çanakkale Boğazı’na Türk’ün vatanını fethetme hülyasıyla girmeye çalışan dönemin kudretli donanmalarının beklemedikleri muazzam bir direnişe boyun eğerek, ağır kayıplarla çekilmek zorunda bırakıldıkları gündür.
Çanakkale’deki topyekûn direniş, vatan topraklarımızın korunması için asil Türk evlatlarının artık daha fazla geriye çekilmeyeceklerini, kara toprağa düşmek pahasına gerekirse kendilerini feda etmekten çekinmeyeceklerini ortaya koydukları tarihi ve emsalsiz bir meydan okumadır.
Tüm olumsuz koşullara rağmen, iman, azim ve vatan sevgisiyle kazanılan bu zafer, İstiklal Harbimizi de zafere ulaştıracak mücadeleci ruhun güçlenmesine vesile olmuştur. Çanakkale’de yakılan meşale, istiklal mücadelemizde ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunda yolumuzu aydınlatmıştır.
Esasen bugün yalnız Çanakkale’de değil, şanlı tarihimizin tüm savaşlarında vatan uğruna can vermekten çekinmeyen kimileri bilinen, kimileri ise dünyanın çeşitli ülkelerindeki Şehitliklerimizde ebedi istirahatlerinde dinlenenler gibi bilinmeyip, meçhule göç etmiş tüm şehitlerimizin aziz hatıralarını derin saygıyla bir kez daha yâd ediyoruz.
Bu önemli günde, Türkiye’nin yüksek menfaatlerinin korunması için dünyanın dört bir yanında vazifelerini ifa ederken terör örgütlerinin hedefi olarak şehit düşen Dışişleri Bakanlığımız camiasının mensuplarının aziz hatıralarını da hürmetle yâdetmek istiyorum.
İstiklal Marşımızı incelediğimizde, ne kadar yüksek bir ruh ikliminin ürünü olduğunu hemen farkederiz. Bu, milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un temiz, samimi, ümit ve ıstırap dolu gönlünden dizelere akseden bir ruhun tezahürüdür. İstiklal Marşımızın her kıtası milli ve manevi duygularımızı adeta şaha kaldırır. Vatan, millet, din, iman, ezan, bayrak sevgisiyle içimizi titretir, coşturur.
Mehmet Akif Ersoy İstiklal Marşı ile olduğu kadar, Çanakkale Şiiri ile de Türk edebiyat tarihine adını şan ve şerefle yazdırmış müstesna bir şahsiyettir. Dolayısıyla, Çanakkale denince de akla Mehmet Akif Ersoy’un gelmesi tesadüf değildir.
Değerli Vatandaşlarımız,
Türk milleti vatan uğruna canlarını seve seve veren şehitlerimizin ve gazilerimizin değerini daima bilmiştir. Onları asla unutmamıştır ve unutmayacaktır.
Bu vesileyle, şanlı tarihimize parlak bir sayfa kazandıran başta ebedi Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk ve onun silah arkadaşları olmak üzere; tarih boyunca vatan ve millet sevdası ile şehit düşmüş ecdadımıza; bugün ülkemizin esenliği uğruna can vermiş asker, emniyet görevlisi veya sivil evlatlarımıza, 15 Temmuz şehitlerimize ve tüm kahramanlarımıza Allah’tan rahmet diliyor, kendilerini minnetle anıyoruz.
Huzur içinde yatsınlar, ruhları şâd, mekânları cennet olsun.
Kerem Yılmaz
Consul Général
Lundi - Vendredi
09.00 - 13.00 / 14.00 - 18.00
Vacances 2025
| 01/01/2025 | Jour de l'an | |
| 30/03/2025 | Fête du Ramadan (1er jour) | |
| 21/04/2025 | Lundi de Pâques | |
| 01/05/2025 | Fête du travail | |
| 08/05/2025 | Victoire 1945 | |
| 29/05/2025 | Ascension | |
| 06/06/2025 | Fête du Sacrifice (1er jour) | |
| 09/06/2025 | Pentecôte | |
| 14/07/2025 | Fête nationale française | |
| 15/08/2025 | Assomption | |
| 29/10/2025 | Fête de la République | |
| 01/11/2025 | Toussaint | |
| 11/11/2025 | Armistice 1918 | |
| 25/12/2025 | Jour de Noël |
01 80 14 63 35
INVESTIR EN TÜRKİYE